23 Aralık 2012 Pazar

Neden bilinmez korkudur yaşadığımız… Sorgulanmaz…  İzin verilmez… Günah derler...
Saçmalama derler… Sürekli bir şey derler… Susmazlar… Konuşurlar seni yıldırırlar… Yenmek istediğinin korkuna korku eklerler… Bitirmek isterken korkunu batırırlar seni dibe….  Çıkartmazlar seni bataktan … Öğüt verirler sana dinletirler kendilerini... Dinlemezsen isyankar derler… Dışlarlar seni almazlar aralarına onlar gibi ol isterler… Kendilerine benzemen için yaparlar ellerinden geleni… Benzersen dost olurlar severler seni… Yönetirler severken… Sen sevildiğini zannederken onlar seni sana unuttururlar…  Düşünemez konuşamaz hale gelirsin… Kader derler inanırsın… Bütün yollarını kaparlar senin… Uyuturlar bir güzel… Kadere isyanın başlar… Bir ömür boyu sürecek bir isyandır bu… İçersin kader dersin… Üzülürsün kader dersin… Ağlarsın kader dersin… Güldürmezler…

3 Aralık 2012 Pazartesi


Zaman ne acımasız...
Mutlu olduğum anları hatırlıyorum...
Dinlediğim bir şarkıda yada bir kokuda...
Baktığın, gördüğün her yerin eskilerle dolu olması kırıyor...
İncinen kalbim neden sorusunu soruyor...
Neredeler dediğin anda ne kadar önemli olduklarını hatırlıyor insan...
Mevsimlerin eski dostları özlettiği sızı varmış...
Bir koltuk tepesinde günlerce oturduğun, hayaller kurduğun zamana karşı yenik düşmüş dostluklar...
Yolunda ilerlerken hep yanında olacağına dair yeminler ettiğin dostlara özlemim...
Güvenle yanında olduğun, kendini teslim ettiğin insanların yok olması...
Burada zaman ve hayat acımasızlığına sığınıyoruz belki de...
Belki de gerçek olmayanın anı kurtardığımız zamanların özlemi...
O zamanların kıymetini bilmediğimizden bu özlem...
Özlenmez mi?
Hemde nasıl özlenir... Birbirimize olan kırgınlıkları, kavgaları bile özlüyor insan...
O kavga o kırgınlık bizi olgunlaştırmadı mı?
Bugün hepimiz ayrı yerlerde ayrı şehirlerin havasını solurken... Hatırlıyorum hepinizi...
Kucaklıyorum sevgiyle geçen zamanlarımızı... Sızlıyor içim belki ama ''hayat'' diyorum...
Hepinizin bir şarkısı var aklımda bana sizleri hatırlatan...
Dinledikçe o ana gittiğim sizinle olduğum şarkılar...
Ne güzel insanlardık kirlenmemiştik...
Bugün sizi sonsuz özlemimle anıyorum Eskişehir'in ayazında...
                                                                             Serdar Cedric

5 Kasım 2012 Pazartesi


Hayat bazen yorucu olabiliyor...
Korku dolu anlar yaşadığımız, titrediğimiz
Hiç büyümediğimizi anladığımız...
Aslında hep çocuk olduğumuzu hatırlatan zamanlar...
Yaşadıklarımızı kabul etmemekten değil acımız...
Zamanı tutamadığımızdan değişen zamanları istemediğimizden...
Aynı kalmayan her şey korkutuyor...
Kaybolmak canımızı yakarken nasıl mutlu kalacağız...
Hırçınlıklarımız kavgalarımız hep bu yüzden kaybetmekten...
Şimdi bu fark ettiklerimin aklımdayken nasıl ayakta kalırım…
Nasıl kendimi tamir edeceğim...
Olgunluk mu dindirecek acılarımı?
Yoksa Kabul etmek mi?
Hangisi beni ben yapacak hangisi...
Sorduğum sorular kaybettiğim zamanlar, insanlar
Hepsi yakama yapışmışken ışığımı nasıl bulurum ben...
                                                                                                      Serdar Cedric

17 Haziran 2012 Pazar


Farkında değildi kadın yaşadıklarının…
Gidenlerin arkasından ağlayan...
Elinden oyuncağı alınan küçük bir kız gibiydi yaşamı...
Giden her şeyde kendini suçluyordu...
Evet doğruydu...
Gitmelerinin sebebi onun suçuydu...
Yüzleşmesi gereken durumları vardı...
Gidenlerin görevi buydu...
Kadın her kaybedişte kendinden kaçtı...
Keşkeleri ile yaşıyor şimdi...
Kaybetmeden önce yaşadığı güzel zamanlarını hayal ediyor...
Ayakta kalabilmek için geçmişine tutunuyor...
Küçülen yaşamında küçük küçük hayalleri var artık...
Onları kaybettiği gün bugün....
                                                                                                        Serdar Cedric

16 Haziran 2012 Cumartesi


Ruh yere yansıyan gölgenden bile daha büyüktür…
Onu hiçbir yere sığdıramazsın…
Sadece keşfetmeni ister senden…
Hissedebildiğin her an o biraz daha büyür…
Kendini sevmeye başladığında hissedebilirsin onu…
Senden önce kiminleydi, neredeydi anlayabilirisin…
Fark ettiğin an sadece senin olacaktır…
Senden sonra başka bir bedene ihtiyaç duymayacaktır…
Hissedebildiğin, görebildiğin zaman sonsuzluğa ulaşırsın…
Görevini amacını tamamladığın içinde başka beden ihtiyaç duymaz artık…
Sonsuzluğa kavuşturduğun ruhun ve sen artık huzur içindesiniz…
                                                                                   Serdar Cedric

Bilgisayar oyunu gibi olan hayatımızın içinde…
Hayat senin kimlerle ilerleyeceğini,
Kimlere yardımcı ve kimlerin sana yardımcı olacağını senden önce düşünür…  
Sen fark etmeden hayatına sokar ve seni beklemeye alır…
Sen kendinin loading kısmını tamamlarken o seni uzaktan takip eder…
Hazır olduğun zaman açılan kapılardan geçebilirsin… Geçtiğin her kapı sana hayatın bambaşka oyunlarını sunar…
Sen hedefe giden yolda bir savaşçıymış gibi önüne çıkan engelleri geçmeye çalışırsın…  
Geçtiğin her level seni başarıya götürür…
                                                                                       Serdar Cedric

15 Haziran 2012 Cuma


Yalnızlık aslında bizim en büyük savaşımız...
Korkularımızdan dolayı yalnız kalmayı hep reddederiz…
 Aslında yalnızlık bize kim olduğumuzu, nereye gideceğimizi söyler...
En yakın dosttan, arkadaştan, anne babadan bile daha yakındır...
Yalnızlık insanı var eder...
                                                                         Serdar Cedric

6 Haziran 2012 Çarşamba

Bu zamana kadar fark etmediğim bir güzelliğin içinde teşekkür içindeyim...
Yalnızlığımla paylaşıyorum güneşi, denizi, havayı...
Evrenin bana göz kırpışlarına gülümsüyorum kocaman olmaya çalışan kalbimle...
Belli olan ama gözden kaçırdığım bütünlükleri görüyorum...
Doga'nın bana bahşettiği o sonsuz müziği duyuyorum...
Kuşların ağaçlarla olan dostluğunu anlıyorum...
Bende her şeye herkese kucak açan sevgi dolu bir ağaç olmaya çalışıyorum...
                                          Serdar Cedric

27 Mayıs 2012 Pazar

      
                      


Görünmez olur bazen hayat, kaybolur avuçlarından. Kayıp gider geçmişin ve geleceğin… Sen ne yapacağını bilmeden baka kalırsın neden olduğunu bilmeden isyan edersin kendini şansız, uğursuz birisi olarak görmeye başlarsın umutlarının yok olduğunu düşüncelerinin artık yetersiz olduğunu hissedersin.

Zamana karşı savaşını yitirdiğini bilirsin. Bütün cephanenin tükendiğini bilerek tekrar savaşmanı ister senden bunu başaramayacağını tekrar ayağa kalkmanın bu kadar kolay bir şey olmadığını düşünürsün, aslında senden istediği tek şey inanmandır. Elinden aldıklarının daha fazlasını sana vereceği için elinden aldığını fark etmeni ister.

Bizler bu kaybedişlerin isyanlarını yaşarken o bizim için kurtuluş zincirlerini çoktan hazırlamıştır aslında sadece görmemizi, hissetmemizi ister. Biz bunun farkında olmadığımız için kendimizle olan yüzleşmemizi hep erteleriz. Başka sebeplerde ararız kaybolmuşluğumuzu, kendimize dönüp bakmak aklımıza gelmez gelse de bu durumdan kaçmayı tercih ederiz. Ya hazır değilizdir ya da gerçekten kendimizin farkında değilizdir. Tutunamadığımız hayat bizi oradan oraya savururken bir ömür kaybedişlerin arkasında söylenerek geçer, geriye kalan tek şey eskiden yaşadıklarımızın hatıralarına tutunmaktır.

Bu hatıraların mutlu ettiği birkaç dakikanın arkasına sığınmak yerine neden uyanmayı tercih etmeyiz? Neden inanış tarzımızı şükretmek yerine ona isyan etmeyi tercih ederiz? Kolay olan isyan bizim sonumuzu bu kadar kolay bir sonuca sürüklerken olduğumuz durum içerisinde yapacağımız her teşekkür bizi kaybettiklerimizden daha fazlasını verecek aslında…

Evren yaşadığımız bu durumların hepimiz için bir sınav olduğunu suratımıza vururken, bizden istediği yaşadıklarımızın bir tesadüf olmadığını, her şeyi bir neden sonuç ilişkisinde değerlendirmemiz gerektiğini anlatmaya çalışıyor… Bizi soktuğu her sıkıntılı durumda uyanmamızı beklerken neden kaçıyoruz kendimizden…   
                                                                                                                                    Serdar Cedric                                                                                       

24 Mayıs 2012 Perşembe

Bir ışık altında kendinle yüzleşemezsin...
İçindeki ışık seni senle buluşturacak...
Sen o zaman kalbindeki ışığı keşfedeceksin...
Gördüğünü,bulduğunu zannedeceksin...
Kendini kandıracaksın, ben değiştim diyeceksin...
Her şeye rağmen direneceksin, değişime kapatacaksın kendini...
Sen değiştiğine inanacaksın...
Kandıramadığın hayat seni tokatlamaya devam edecek...
Kaybetmişliğin verdiği acı yavaş yavaş seni sana götürecek...
Sağır olan kulakların duymaya başlayacak içindeki seni...
Umut beslemeye başlayacaksın...
O umut seni güçlendirecek...
Artık kaybettiklerine karşı güçleneceksin...
Yıkılmaz bir sen büyüyecek içinde...
Hayat sana istediği her şeyi yapsa da,
Sen üzülmezsin artık, bir amacın vardır...
Ve sen kalbindeki güneşi görmeye başlayacaksın...
                                                            Serdar Cedric

20 Nisan 2012 Cuma




Hayatta özlediğimiz zamanlar,
Bir daha geri getiremeyeceğimiz anlar var...
Bu zamana kadar yaptığımız her şeyin gölgesinde var olmaya çalışıyoruz...
O geçmiş zamanlarda mutlu olduğumuzu düşünüyoruz...
Geçmişin yakasını bırakmadığımız sürece
Yarın’ın bizim istediğimiz şekilde var olmasına bekleyemeyiz…
Belki fark etmediğimiz benliğimizin içinde yaşarken
Geçmişi bırakmak kolay olmasa gerek…
Yeniyi bulamadığımız için ilerleyemiyoruz...
                                                                        Serdar Cedric


27 Mart 2012 Salı

Uyandığımız her yeni günün getirisi bize mi ait?
Seçebildiğimiz her düşüncenin dikkatini yaşarsak,
Mutlu olmak kolay mı?
Çaresiz olduğumuz her vakit doğruyu bulmak...
Bulduğun her doğrunun seni hedefe götüren sınav olduğunu düşünmek...
İçinde bulduğun sesin seni yönetmesine izin vermek...
O ses ile birlikte büyük sıçramalar yapmak...
Yaşadığın her günün teşekkürle geçmesi...
Teşekkürün getirdiği mutluluğu yaşamak...
Sırrı çözmek çok zor değil...
                                                           Serdar Cedric
Beklerken insanın canı niye acır?
Neden insan hedeflerine kolayca ulaşamaz...
Kıymetini bilemeyeceğimiz için mi?
Cevaplarını bulmaya çalıştığımız bir yaşamda...
Bulduğumuz her cevap...
Doğruluğuna inandığımız her davranış...
Bizde yeni sorulara  neden olurken...
Başladığımız yerden ne kadar ileride olduğumuzu gösteren ne?
Kaybettiklerimiz mi?
Kazandıklarımız mı?
Beklerken kaybettiklerimizi...
Kazandıklarımız unutturur mu?
Unuttuklarımız...
Kazandıklarımızdan değerli mi?
                                                                       Serdar Cedric

14 Mart 2012 Çarşamba


İnanmak lazım yürüyeceğin yola...
Hedeflerinden şaşmamalı insan...
O hep yanında senin...
Dilediğin, belirtiğin her şey onun için emir...
O yerine getirecek her dilediğini...
Sadece iste diyor sana...
İnan istediklerine, vazgeçme...
Sancılı olacak belki yolunu çizerken yaşadıkların...
Sen istemeyi bildin...
Bu yolda harcadıkların önemli olmamalı...
Artık isteklerin sana yaklaşıyor...
Kaçma...
                               Serdar Cedric
Yalanla kurulmuş bir yaşamın getirisi ne olabilir ki bize...
Kurduğumuz cümlelerin,hayatların yalan olduğu...
Yürüdüğümüz yolun sahte olduğunu bile bile doğru yaptığımızı düşünmek...
Küçük bir çocuğun içinde yaşadığı  dünya, büyüyünce neden kirlenir?
Bu zor hayatın içinde neden o saflıkta kalamıyoruz?
Şimdi o zamana dönsek bu zamana kadar yaptığımız hataları yapmayacak mıyız?

31 Ocak 2012 Salı

Görmeye başladığın ilk zaman...
Çıkamayacağını düşündüğün korktuğun anlar vardır...
Batmak üzere olduğunu hisseder insan...
Artık ayağa kalkamayacağını düşünürsün...
Nefes alınmaz ya hani düğüm düğüm olur boğazın...
Ben mi dersin...
Bu kadar kör olmuş olamam...
Körsündür aslında...
Kapalı olan bilinç göstermez ışığını sana...
Arınma zamanı gelmiştir...
Koşmaya başlamak için gerekli olanı yap...
                                         Serdar Cedric
En derine inmek gerek bazen...
İçinde ki seni bulmak için...
Kolay olmayanı yapmanı ister arınman için...
Sen uzaklaştıkça o sana bakar derinlerden...
Korkmadığın, yaklaştığın zaman yanında olur...
Sana yol gösteren o...
Sınavlardan geçirip yükselticek seni...
Korkma teslim et kendini ona...
Şimdi yanında artık....
İsteklerin, sınavların daha kolay artık...
Hisset yanında...
                                   Serdar Cedric
Korkma hayattan...
Acıma kendine ,üzülme geçmişine...
Evet kötüydün...
Bir çok kişiyi kırdın,acımadın...
Onları yok sayarak yaşadın...
Onları anlamak yerine kaçtın onlardan...
Bu durum gitgide hissizleştirdi seni...
Sen onlar yok oldukça daha güçlü olduğunu hissettin...
Fark etmedin onların var oluş hikayelerini...
Şimdi kendi hikayeni oluştururken anlıyorsun...
Geçmişinle barıştığın gün ilerleyeceksin...
Utanma kendinden...
Geçmişini sev ki geleceğin sevgi dolu olsun...
                                                  Serdar Cedric
İsyan edip mücadeleden kaçtığın gün...
Hiç bir şeyi değiştiremeyeceksin...
Artık çığlıklarınla baş başasın...
Herkesi suçluya bilirsin...
Korkma her şey kötü artık senin için...
Haksızlığa uğradığına inan...
Her şeyin seni bitirmek için olduğuna inan...
Nedenlerini bulamadığın bir yaşamda...
İsyan senin gücün artık...
Uyanmadığın her gün karanlık...
                                       Serdar Cedric

27 Ocak 2012 Cuma

Zordur çıplak kalmak, kabuksuz olmak...
Onlar  başardı...
İkisi de çıplaktı konuşurken...
Ruhlarında ne varsa dile getirdiler...
Sarıldılar...
Herkese,her şeye güldüler...
Teslim etmekse, çoktan teslim oldular birbirlerine...
Tenleri sevişmese de...
Ruhları çoktan sevişmeye başlamıştı...

Bugün ikisi de ayrı birbirinden...
Uzak olsalar da...
Eskisinden daha yakınlar...
Kız adama sevmeyi öğretti...
Belki birlikte olamadılar...
Adam kızı hep hatırladı...
Söylediklerini hiç unutmadı, yolunu çizdi...
Şimdi adam korkmadan,titremeden,üşümeden...
Başka birinin elini tutuyor...
                                              Serdar Cedric
Dökmekse içini kağıda...
Dök,dök ki gitsin içindeki...
Tuttuğun her vakit bir adım geridesin...
Söylemekse içindekini karşındakine söyle...
Bakmaksa sadece karşındakine...
Ve sen baktıkça o gülümsüyorsa doğru yerdesindir...
Sıkınıtıya düştüğünde hiç olduğun aklına geliyor...
Bu durum seni korkutuyorsa ,korkma...
Önemli olan hiç olabilmek zaten...
Sen hiçliğinin huzurunu yaşa...
Bırak onlar senin hiçliğinle var olsunlar...
                                                  Serdar Cedric
Beyaz  mutluluk mu?
Siyahın gücünde buldu kendini...
Karanlıkta yaşamaktı onun için hayat...
Gücünü bulduğu yerdi...
Aldırmadı insanlara kendi yolunu kendi çizdi...
İnsanlar deli dedi...O sadece istediği karanlıkta yaşadı...
Karanlık rengini buldurdu...
O karanlıktan çıkmak isterken...
Karanlık çok şey öğretti ona ...
Öğreteni olduğu içinde,daha çok bağlandı...
Durum canını yakmadı,sevdi yaşadıklarını...
O sevdikçe hayatta onu sevdi...
Şimdi karanlığın içinde yaşadıkları yol gösteriyor...
Herkesten daha mutlu...
Deli diyenler ona özeniyor artık...
Mutluğu siyahmış...
                                                                  Serdar Cedric

21 Ocak 2012 Cumartesi

Güvenmek...
Bu zaman kadar hep karşıdan beklediğimiz güven...
Aslında kendimizde bulmaya korktuğumuz...
Bulsak da doğru olmadığını düşündüğümüz güven...
O yüzden hep başkalarında aradık...
Etrafımıza bir sürü değersiz insan aldık...
Sırf güvenicez onunla birlikte koşucaz diye...
Şimdi tek başıma bir hücrede de yaşasam...
Kendime olan  güvenim hiç eksilmeyecek...
                                                            Serdar Cedric
Durduğum yer benim mi ?
Yanlış yerde mi bekliyorum?
Bildiğim her şeyin bazen yanlış olduğunu düşünüyorum...
Beklediğim, umduğum, korktuğum her şey yanlış...
Peki doğru olan ne?
Bu kadar sevgisizliğin içinde seve bilir miyim?
Benim bulamadığım, insanların bulduğu doğru ne?
Neden her şeyi sorgularken cevapları kolay  bulamıyorum...
Bu kadar kolay olsaydı yaşam,ne bizi olgunlaştırırdı...

Hayatta ki yerini sorguladı...
Sorduğu sorular korkuttu onu kaçtı kendinden...
O kaçtıkça o da kovaladı...
Kendine bakmak canını yakacaktı korktu...
Sonunda kendine geldi...

Durdu...Baktı...Derin bir nefes aldı...
Suratına vuran soğuk havayı artık bütün gözeneklerine kadar hissediyordu...
Gülümsedi kendine, bastığı yerin derinliğini anlıyordu...
O şımarık küçük çocuk yok olmuştu...
Her zamankinden daha emin yürüyordu...
Ağlamak geliyordu içinden...
Durduramadığı hıçkırıkları vardı içinde...
Bu zamana kadar tuttuğu belli edemediği duyguları vardı...
Her şeyin bir nedeni olduğunu, yaşadıklarının öğretilerini anlıyordu...
Kaybettiklerine kahkaha attı...
                                           Serdar Cedric

6 Ocak 2012 Cuma


Gitmek istediğin yol...
Senden önce ruhun gitti sokağa...
Senin ellerinde olan bir yaşam...
Kötülüğün,sevgisizliğin uzak olduğu...
O zamanın içinde yaşıyorsun aslında...
Gördüğün yer senin yerin...
Kalbin orada...Zihnin hazır olmasa da...
Hazırsın korkma...
Varmak istediğin sona yaklaştın...
                                              Serdar Cedric

Gurur mu kötüleştirir insanı...
Yaşadıkların mı hissizleştirir...
Sonuç mu önemlidir...
Yoksa sonuca giden anlar mı?
Yada sonuca odaklandığımız için mi anları yaşayamıyoruz...
Yaşayamadığımız anları,unuttuğumuz için mi
Kötüleşiyoruz...
Hırslarımız mı bizi bu hale getiren...
                                                                        Serdar Cedric


4 Ocak 2012 Çarşamba

Rüyanda yönettiğin sen...
Uyandığında yönetemediğin senle aynı...
Rüyanda teslim ettin kendini kendine...
Apartmandan atlayıp koşmaya başladın...
Silah ile vuruldun ayağa kalktın...
Dövdüler acı hissetmedin...
Sen istemedin çünkü zarar görmek...
Ne zaman ki uyandığında kendini kendine teslim edersin...
İşte o zaman koşmaya başlarsın...
                                                                                     Serdar Cedric          

22 Aralık 2011 Perşembe

Çocukken çizdiğimiz resimler kadar masum değilmiş hayat...
Her şeyin renklerle canlandığı yaşam yokmuş...
Evin önünden geçen dere de,üzerimizde duran güneş de yokmuş...
Siyah ile beyaz yokmuş gibi yaşanan çocukluk...
Her şey sahteymiş...
Biz görmüşüz evin önündeki yeşili...
Biz istemişiz tertemiz akan suyu...
Onlar sadece hayalmiş...
Büyümeden gördüm o korkunç griliği...
Artık kaybolan renklerimi bulamıyorum...
Tutunduğum her şey elimden kaçıp giderken...
Ben mutluyum...
                                                                                     Serdar Cedric
Anlamak bazen zordur yaşananları...
Sadece bakarsın...
Hiçbir zaman düzeltemezsin...
Mutlusundur her şeye rağmen...
Bu yeter mi?
Mutluluk değil mi aradığımız?
Belki de alışkanlıktan mutluluk diyoruz...
Mutluysak neden yaşayamayız onunla?
Yanımda varlığını istediğim için mi yanımda?
Ben istiyorum...
O istemiyor mu?
Bu kadar soru varken hala devam mı etmeli?
Bilmiyorum demek çok mu zor?
Korkuyor muyuz?
                                                                                                                 Serdar Cedric

20 Aralık 2011 Salı

Duymak....Duyuyorum...Hissediyorum...
Bana öğrettikleri her şeyden uzağım şuan,o dedikleri gösterdikleri her şeyi kırdım...
Hepsini yeniden görerek,hissederek,duyarak yeniden inşa ediyorum...
Boşluğa düşüyorum...Mutsuzluğa kapıldığım oluyor...
Direniyorum hepsine ve ben diyorum...
Ben güçlüyüm,kararlıyım...
Ama kalkamıyorum ne yapsam da...
Neden bilmiyorum kalkamıyorum...
Tutsam kollarımdan kendimi kalkar mıyım diyorum kalkamıyorum...Düşüyorum...
                                                                                                    Serdar Cedric

Aşktır bazen sınavın...
Sen oradan öğrenirsin hayatı,oradan yakalarsın kendini...
Ama kanarsan ona...Çıkamazsın...
Aydınlık görünür...
Temiz,saf,kusursuz...
inanırsan o çıplaklığa kalırsın aynı zamanda...
Sıkışırsın nefes alamazsın...
O seni  oradan oraya sürükler...
Kendini kandırırsın hep...
Şimdi...
Çıktım o zamansızlıktan...
Nefes alıyorum artık...
İzin vermiyorum beni kandırmasına...
Her yanıma geldiğinde korkup kaçıyor benden...
Şimdi ben hükmediyorum o değil...
Benden korkmayan,kaçmayan aşkı bekler oldum...
                                                                                   Serdar Cedric
Yüzleşmek bazen acı verir...
Karşındakinin sen olduğuna inanmak istemezsin...
Bu zamana kadar kötüleştirdiğin,göremediğin sen...
Artık karşındadır...
Sakın kaçma bu kadar yaklaşmışken kendinden...
Evet o kadar çirkin ve kötü için...
Şimdi düzeltmek zamanı...
Korkma, bu kadar yakınken kendine...
Kır artık kendini...
Yaşadığın acı seni getirdi bu duruma...
Kaçarsan yine,başka bir acı aynı duruma getirecek...
Tekrarlama zamanı...
                                                                                    Serdar Cedric
Bittiğini düşündüğün,sıcaklığını kaybettiğin anlar vardır...
O gün bir daha kalkamayacağını ilerleyemeyeceğini düşünür insan...
Titremeye başlar vücudun kontrol edemezsin...
Vücudunun hissettiği uyumaksa ve sen bu durumdan çıkamıyorsan...
Uyanma... Zamanı gelmemiştir...Tatlı rüyalar...
                                                                                      Serdar Cedric
 
Karşında ki her şey  belirsiz...
         Seçemediğin isteyemediğin bir yaşamın belirsizliği...
    Fark etmediğin senin belirsizliği...
   Sığındığın yerler belirir hayatta...
  Dayandığın güvendiğin şeyler...
   Sen fark ettiğin için var olurlar...
       İstemeyi bilmediğin sürece her şey belirsiz kalacak...
          Uyan dostum akıp giderken zaman...
    Tutun isteklerine bul hayallerini...
         Umudunu kaybetme ki hayat seninle birlikte netleşsin...
                                                                                               Serdar Cedric
                                                                                                    

      

11 Aralık 2011 Pazar

                                          Herkes uyurken...
                                          O uyanmıştı...

9 Aralık 2011 Cuma

 
Küçük bir köyde yaşıyorlardı...
Eşeğe biniyordu arkadaşlarıyla...
Hastaydı babası...
Doktorlar her şey için çok geç dese de...
Onun umudu vardı hep...
Eşek ile geziyordu ama aklı hep evde idi..
Herkes onların evindeydi...Anlayamıyordu...
Sorular vardı hep aklında...Konuşamıyordu...
Çıkmıyordu ağzından kelimeler...
Küçüktü eşeğe binecek kadar...
Soruları büyüktü onun...Sustu...
Kabullenmesi zor olsa da...
O küçük köyde bir çığlık duyuldu...
Bağırıyordu annesi...
Bıraktı eşeği koşmaya başladı...
Baba baba baba!!!
Sonra UYANDI!!!
                                                                                                                   Serdar Cedric

4 Aralık 2011 Pazar

   
Gitmeli miyim? 
                                                    Hissediyorum orada olmam gerekiyor...
                                                    Öğretilerin baskısı varken...
                                                    Kaçıp gidebilir miyim?
                                                    Her şeye yeniden başlasam...
                                                    Bana çizeceği yola izin vermeli miyim?
                                                    Gitmeliydim...
                                                    Korkmamalıyım ama korkuyorum...
                                                    Orada kendimi bulucam biliyorum... 
                                                    Buna ihtiyacım var...
                                                    Bütün işaretler git derken...
                                                    Bunu görmezden gelemezken...
                                                    İçimdeki sesi susturamazken...
                                                    Kalmalı mıyım?
                                                                                                                                  Serdar Cedric
 
Yok dersin ben yenilmem...
O kadar zayıf değilim...
Ben yapmam...
Farkında olmadığın bir çok his...
Seni esir almıştır anlayamazsın...
Kendine dönmemişsindir...
Duymamış,görmemiş,bilmemişsindir...
Masken göstermezsen kendini sana...
Sen,seni mükemmel zannederken...
O içten içe besler kendini...
Sen savunmasız kaldığında gösterir kendini...
O zamanda anlayamazsın...
Anladığın zaman  yalnız kalmışsındır...
Artık ego'ların ile lego oynaya bilirsin...
İyi eğlenceler...
Baktığında gördüğün...
Görmekten rahatsız olmadığın sen aslında sen değilsin...
İçinde bulduğun mutluluk seni sana götürecek...
Bulduğunu zannettiğinde kendinle sınava gireceksin...
Korkma...Bu sınavı sen başarı ile verirsen...
Teslim etmişsindir kendini kendine...
Şüpheye düştüğün her vakit ilerleyememektesin...
Bu seni korkutmasın çünkü sen tam hazır değilsindir...
Dön kendine...Bul içindeki mutluluğu...İyi yolculuklar...
                                                                                                                                  Serdar Cedric

29 Kasım 2011 Salı

Denge...
Fark etmediğin bir çok yaşam ve düzen var...
Kendi düzenini sağlarken bozduğun yaşam...
İsyan etmekte...
                                                                                                                                Serdar Cedric


27 Kasım 2011 Pazar

Yürüyorum bu yolda...
Yürüdükçe öğreniyorum...
Öğrendikçe anlıyorum...
Gücümü...
Uyandığım her vakit keşfediyorum kendimi...
Anlıyorum ki bu yol benim yolum...
                                                                                                   Serdar Cedric
Yaşamın içinde bu kadar belirsizlik varken kendini var edebilir misin?
Evet...
Sen...Kendinin farkına vardığın zaman...
Yolun açılacak...Gör kendini artık...
Kalbin ile gülmeye başla...
UYAN!!!
                                                                                                   Serdar Cedric

Tutunmak kendine...
Kimsenin gücüne ihtiyacın olmadığını bilerek yaşamak...
Kendinin farkında olmak ayakta tutan insanı...
Bulduğun zaman kendi gücünü...
O zaman ilerliyceksin...
                                                                                                            Serdar Cedric